Hasan Kurşun: Tespih Sanatının Günümüzdeki Temsilcisi

Geleneksel el sanatkarı Hasan Kurşun, Ankara Kalesi’nde yaklaşık 11 yıldır, şahısların mana yüklü eşyalarını itinayla işlediği tespih tanelerine dönüştürüyor.

Yurt dışından döndükten sonra tespih ustalığı yapmaya başlayan 44 yaşındaki Kurşun, bu alanda sayıları gitgide azalan klâsik el sanatkarları ortasında yer alıyor.

Ankara Kalesi’ndeki dükkanında yaklaşık 11 yıldır tespih tanelerini el işçiliğiyle ihtimamla işleyen Kurşun, bireylerin değer verdiği, anısı bulunan nesneleri de tespihlerde yine şekillendiriyor.

Tespihlere olan sevgisini ve sanat seyahatini AA muhabirine anlatan Kurşun, her türlü uygun malzemeyi atölyesinde bulunan özel aygıtlarla işleyerek tespih haline getirebildiğini söyledi.

Geçimini de bu sanattan sağladığını aktaran Kurşun, bir tespihin üretiminin 1-3 gün ortasında değiştiğini, her bir tespih adedini titizlikle, ince ayrıntılara büyük ihtimam göstererek tasarladığını lisana getirdi.

“Yaptığım her tespih benden bir parça”

Tespihe olan ilgisinin yurt dışından Türkiye’ye döndükten sonra başladığını, Ankara Kalesi’ndeki dükkanında yaklaşık 11 yıldır faaliyet gösterdiğini belirten Kurşun, “Tespihleri kendim yapıyorum, yaptığım her tespih aslında benden bir modül. Çok özeniyorum, çok da seviyorum. Biri eline aldığında Hasan Kurşun tespihi diye değer vermesini istiyorum.” tabirlerini kullandı.

Bir tespihin yapılış sürecinin çok zahmetli olduğunu vurgulayan Kurşun, “Tamamen klasik metotla tespihlerimi üretiyorum. Başından sonuna kadar her şeyi, ipe dizmesi, cilası, bölümü hepsini kendim yapıyorum. Bir gün bölümü sürüyor, geri kalan süreciyle birlikte çabucak hemen 3 günde tamamlıyorum.” formunda konuştu.

Tespihin yapılış sürecinde kullanılan materyallerin “doğal ve sentetik” olarak ayrıldığını, doğalda, ağaç ve hayvansal kümenin, damla-kehribarın bulunduğunu anlatan Kurşun, sentetik materyaller ortasında ise sıkma kehribar, katalin, eski plastiklerin yer aldığını aktardı.

Ailecek el sanatına gönül verdiler

Mesleğe başladığı günkü heyecanını bugün de taşıdığının altını çizen Kurşun, mesleğine aşık bir usta olduğunu vurguladı.

Kurşun, çocuklarına da eğitim verdiğini belirterek, “Oğlum esasen 11 yaşında, 4-5 yaşından beri hafta sonları elimden geldiği kadarıyla mesleği öğretmeye çabalıyorum. Eşimde zati tespihin diğer kulvarında, kendisi kazaziye ustasıdır. O da hem kendi mesleğinin hem de tespihin aşığı bir insandır. tespihlere püskül, el örmesi, Trabzon işi üzere işlemeleri yapar.” dedi.

İskender Usta’nın 103 gramlık simli tespihi bulunuyor

Dükkanında kendi yaptığı tespihlerin yanı sıra, tanınmış ustaların yapıtlarından oluşan özel bir koleksiyonun da yer aldığını lisana getiren Kurşun, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Koleksiyon yapıyorum, genelde eski ustaların yaptığı değerli tespihleri biriktirmeye çalışıyorum, o da kolay bulunmuyor. Bazen al sat yapıyorum, aldığım eserlerde koleksiyonun içinden en hoşunu kendime ayırmaya çalışıyorum. Onun için ekstra bir gayret gösteriyorum. Genelde eski ustaların yaptığı tespihleri biriktirmeye çalışıyorum koleksiyonumda.”

Koleksiyonunun en pahalı kesimini gösteren Kurşun, “Burada İskender ustamızın tespihi var, 103 gramlık simli. Şu anda dükkanımda satışta olan bir eser fakat benim de koleksiyonumda mevcut. İskender usta gelmiş geçmiş en büyük tespih sanatı ustası olarak nitelendirilir, merhum olmuştur. Türkiye’nin yetiştirdiği eski ustalardandır.” diye konuştu.

“Antika gereçlerden de tespih yapıyoruz”

Hasan Kurşun, yaptığı tespihlerin koleksiyon olarak yahut günlük hayatta da kullanıldığını, müşterilerinin taleplerine nazaran tespih üretimi yaptığını belirterek, “Tamamen beni, alıcı bireyler yönlendiriyor. Müşterimiz geliyor, siparişini veriyor, ona nazaran yönleniyoruz büsbütün. En çok zevk aldığım tespih tipi kukadır. Doğal bir gereç. Hakikaten tornada form vermek, işlemek benim için büyük bir keyif ve tespih sevenlerin birçoklarında da bulunan sevilen bir gereç çeşididir. Büsbütün doğal ve antibakteriyel yapıya sahip hoş bir tespih oluyor.” dedi.

Herhangi bir nesne yahut husustan tespih yapabildiğini anlatan Kurşun, şu sözleri kullandı:

“Osmanlı sıkma kehribar 1900’lü yılların başında üretilmiş plastik çeşidi ancak devamı olmadığı için hakikaten çok değerli ve tutulan ve en çok istenilen bir gereç. Nesne çeşidi uygun olan gereçlerden tespihler yapabiliyoruz. Müşterilerimizin en çok istediği, en çok talep ettiği eserler bunlar. Antika gereçlerden de tespih yapıyoruz. Bunlar en çok istenilen materyal tiplerinden. Müşterinin isteği üzerine istenilen ölçü ve uzunlukta tespih haline getirebiliyoruz.”

Hesap Aç, 1.000 TL Kazan. BYBIT TR’ye Artık Üye Ol. Reklamdır